YATAK ISLATMA KONUSUNDA DOĞRULAR VE YANLIŞLAR

DOĞRULAR
•Yatak ıslatma olayı 3-4 yaşlarında bitmelidir.
•Yatak ıslatma probleminin çözümünde psikologlar tedavi verir.
•Yatak ıslatması veya gece ıslatmasının kesin çözümü, tedavisi vardır.
•Psikolog yatak ıslatma tedavisinde iğne, ilaç kullanmaz.
•Yatak ıslatması ne çocuğun ne de annenin kaderi değildir. Normalde yatak ıslatması 1,5 yaş civarında kendiliğinden hallolur. 4 yaşına kadar normal kabul edilmektedir. Ama 4 yaşından sonra hala devam ediyorsa tedavi edilmelidir.
•Günümüzde hiçbir tedavi şekli kısırlık yapmamaktadır. Kısırlık korkusundan dolayı tedaviyi ertelememesiniz.
•Çocuğa su ve sulu şeyler vermeyip çocuğu kısıtlamak tedavi yolu değildir. Vücudumuzun suya ihtiyacının önemi düşünüldüğünde su ve sulu şeyler yasaklanmamalıdır. Bu tür uygulamalar tehlike yaratabileceği gibi bağırsakları da kurutabilir, hatta çocuğu ölüme kadar götürebilir.
•Çocuğun hareketini kısıtlamak, ağır kaldırmasını engellemek soruna çözüm değildir. Çocuğa baskı kurmak sorunu çözmemesine rağmen sorunu arttırabilmektedir.

•Bu problem çocuğun başarısını etkiler. Çocuğun kendine güvenin yok edebilir. Utanma, hırçınlık, okul başarısında sıkıntılar bu durumdaki çocuklarda daha sık görülebilmektedir.
•Bu problem sık olarak yatağını ıslatan çocuğun aile bireylerinde de görülmüş olabilir. Böyle bir durumun olması tedaviyi kesinlikle olumsuz etkilememektedir. Yani örneğin hem annesi hem de babasında böyle bir problem görülen çocuk eğer 4 yaş civarında tedaviye getirilirse çok kısa bir sürede problemi tamamıyle bitmektedir.

YANLIŞLAR
• Yatak ıslatmanın tedavisi yoktur. Islatan çocuk yetişkin yaşına kadar ıslatacaktır.
• Yatak ıslatma problemi için tedaviye gidersek çocuk kısır kalır.
• Erkek çocuklarda yatak ıslatma sünnet olana kadar devam eder.
•Yatak ıslatma problemi kız çocuklarda ay hali olana veya kız evlenene dek mutlaka sürer.
•Çocuğun yatak ıslatması onun kaderidir. Kendi kendine geçene kadar 20 yıl da olsa beklemek gerekmektedir.
•Tedavi için yapılan her girişim çocuğun kısır kalmasını sağlar.
•Çocuğa akşam saatinden sonra sulu şeyler vermezseniz ıslatma problemi hallolur.
•Çocuğun fazla hareket etmesini kısıtlar veya ağır kaldırmamasını sağlarsanız bu problem kendiliğinden biter.

•Çocuğu korkutmak, tehdit etmek, ürkütmek işe yaramaz. Keserim, yakarım gibi korkutmalar veya hastalanırsam görürsün, bırakıp gideyim de ne yaparsın o zaman gibi tehditler işe yaramaz. Çünkü çocuk da böyle bir duruma düşmek, anneyi üzmek istememektedir.
•Bu problem halledilmeden tedbir almayı kaldırmak tedaviyi kolaylaştırmak yerine çocuğu paniğe sokmak anlamına gelmektedir.